Eğitimde Kariyer Zirvesi

Etkinlikte düzenlenen panellere katılamayanlar ve tekrar izlemek isteyenler için:
 
PANEL 1: "Eğitim Yönetiminde Boğaziçili Olmak" (25 Mart 2019 Pazartesi 13.30) & Açılış Konuşmaları
PANEL 2: "Alternatif Kariyer Yolları (Outliers)" (25 Mart 2019 Pazartesi 13.30)
PANEL 3: "Boğaziçili Öğretmen ve Psikolojik Danışman Olmak" (26 Mart 2019 Salı 13.00)
PANEL 4: "Eğitimde Akademik Kariyer" (26 Mart 2019 Salı 14.30)
BUEKZ 2019 Boğaziçili Akademisyenlerden İlham Veren Konuşmaları görmek için tıklayınız.
BUEKZ 2019 Kısa Tanıtım Videosunu görüntülemek için tıklayınız.
 
Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi ve Kariyer Merkezi tarafından bu sene ilk defa düzenlenen Eğitimde Kariyer Zirvesi, eğitim fakültesi mezunlarını, öğrencilerini ve önemli eğitim kurumlarının yöneticilerini bir araya getirdi. 25-26 Mart 2019 tarihlerinde Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall’da gerçekleştirilen zirvede Türkiye’nin önde gelen okullarında yöneticilik yapan Boğaziçi mezunlarının yanı sıra alternatif kariyer yolları seçmiş mezunların hikâyelerini içeren başlıklar altında buluşmalar gerçekleşti.
 
Eğitim alanındaki farklı paydaşları bir araya getirmek amacıyla Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi ve Kariyer Merkezi ortaklığında gerçekleştirilen Eğitimde Kariyer Zirvesi, iki gün boyunca eğitim fakültesi öğrencilerini mezun ve akademisyenlerle buluşturdu. Mezun ve öğrencilerin özel okullardaki kariyer olanakları ile bilgi alma fırsatı da yakaladıkları zirve, akademisyen ve bölüm yöneticilerinin de eğitim kurumlarıyla ilişkilerini güçlendirmelerine aracı oldu.
 
25 Mart 2019 tarihinde başlayan zirvenin açılış konuşmaları Kariyer Merkezi Koordinatörü Burcu Ertürk Kılıç’ın sunumuyla Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Emine Erktin, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Zafer Yenal ve BÜYEM Müdürü Dr. Tamer Atabarut tarafından gerçekleştirildi. Zirvenin ilk gününde katılımcılar, Türkiye’nin önde gelen okullarında yöneticilik yapmakta olan Boğaziçi Üniversitesi mezunlarıyla “Eğitim Yönetiminde Boğaziçili Olmak” başlıklı panelde bir araya gelerek Boğaziçili olmanın kariyer yolculuklarında taşıdığı önemi anlattılar.
 
Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Emine Erktin’in moderatörlüğünü yürüttüğü panele, SEV Okulları İlkokul Müdürü Saliha Aslan, SANKO Okulları Genel Müdürü Fırat Mümtaz Asyalı, Hisar Okulları Lise Müdürü Gülçin Cırık Doğramacı, Eyüboğlu Okulları Genel Müdürü Ayşegül Erbil, MEÇ Okulları Genel Müdürü Haluk Koçak ve Uğur Okulları Genel Müdürü Nevzat Kulaberoğlu katıldı.
 
Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü 1995 yılı mezunu olan Saliha Aslan Boğaziçili olmanın kendisine çok kültürlü bir ortamda yaşamayı öğrettiğini paylaşarak, kendi kariyer yolculuğundan örneklerle geleceğin öğretmen ve eğitim yöneticilerine şu tavsiyelerde bulundu: “Çok fazla insan tanıyın ve çok fazla kapıyı açın. Yapacağınız hiçbir işi küçümsemeyin, her iş sizi yeni yerlere götürebilir.” Aynı zamanda öğretmenlerin her zaman geleceğe ümitle bakması gerektiğini belirten Aslan, eğitimcilerin geleceği şekillendirmeyle görevli olduklarını ve bu ağır yükün altından kalkabilmek için ümitli olmayı elden bırakmamaları gerektiğini ifade etti.
 
“Türkiye’deki 17 milyon öğrencinin her birinin iyi öğretmenlere ihtiyacı var”
 
SANKO Okulları Genel Müdürlüğü görevini yürüten ve Boğaziçi Üniversitesi Matematik Öğretmenliği Bölümü’nden 1997 yılında mezun olan Fırat Mümtaz Asyalı, öğretmenlerin nerede çalışırlarsa çalışsınlar kendilerine emanet edilen öğrencilere hizmet için çok çabalamaları gerektiğini vurgulayarak geleceğin öğretmenlerini eğitim sektörüne hâkim olan hızlı yükselme eğilimine kapılmamaları konusunda uyardı: “Bir öğretmenin Türkiye’de yapabileceği çok şey var ve Türkiye’deki 17 milyon 319 bin öğrencinin her birinin iyi öğretmenlere ihtiyacı var.” Asyalı aynı zamanda eğitim sisteminin hızla değiştiğine dikkat çekerek, geleceğin eğitimcilerinin yeniliklere ayak uydurabilen öğretmenlerden oluşacağını vurguladı.
 
Boğaziçi Üniversitesi Fizik Öğretmenliği Bölümü 1997 yılı mezunu ve Hisar Okulları Lise Müdürü Gülçin Cırık Doğramacı, Boğaziçi Üniversitesi’nde kazandığı vizyonun eğitim yöneticiliği yaparken çok faydasını gördüğünü paylaşarak “Boğaziçi Üniversitesi’nde farklı disiplinlerden ders aldığımız ve kulüp aktivitelerine katıldığımız için yöneticiliğini yaptığımız kurumlarda seçmeli derslere ve kulüp aktivitelerine çok önem veriyoruz,” sözlerini ekledi. Doğramacı eğitimcinin hayatı boyunca öğrenmeye devam etmesinin öneminin altını çizerek, “Eğitimcilerin umutsuz olma lüksü yok,” vurgusunu paylaştı.
 
Eyüboğlu Okulları Genel Müdürü ve Boğaziçi Üniversitesi 1988 yılı mezunu Ayşegül Erbil ise, Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nin farkının akademisyenlerin öğrencilerini çok iyi tanıyarak iyi bir danışmanlık sistemi oluşturmalarında yattığını belirtti. Kendi kariyer hikâyesinin bu danışmanlık sistemi sayesinde başarıya ulaştığını aktaran Erbil, “Boğaziçi markası kariyerinize hangi alanda devam ederseniz edin sizin için bir artı olacak. Sizin de okulunuza karşı bu markayı daha yükseğe taşıma sorumluluğunuz var,” ifadeleriyle öğrenci ve mezunlara seslendi.
 
Boğaziçi Üniversitesi Fizik Öğretmenliği 1997 yılı mezunu ve MEÇ Okulları Genel Müdürü Haluk Koçak, Boğaziçi Üniversitesi’nde edindiği farklı düşüncelere saygılı olma kültürünün öğretmenlik ya da eğitim yöneticiliği yaparken önce öğrenciye değer verme ilkesinin temelini oluşturduğunu belirtti. Koçak, “Üniversite hayatınız boyunca öğrendiğiniz her bilgiyi meslek hayatınızda kullanmalı ve alan bilginizi en üst seviyede tutmalısınız, öğrencilerin en sevdiği öğretmen alan bilgisi en iyi olan öğretmenledir; çünkü öğrenciler bu boşluğu çok iyi yakalayabiliyor,” ifadeleriyle de geleceğin eğitimcilerine tavsiyelerini iletti.
 
‘Öğretmenler çok yönlü olmalı’’
 
Boğaziçi Üniversitesi Fizik Öğretmenliği Bölümü’nden 1994 yılında mezun olan Nevzat Kulaberoğlu ise Boğaziçi Üniversitesi’nde kazanılan becerilerin eğitimcileri kariyer hayatında farklı bir hayata taşıyacağını belirterek bir eğitimcinin her konuda güncel bilgisinin olması gerektiğini vurguladı: “Bir fizik öğretmeni sanata dair konuşabilmeli ya da bir matematik öğretmeni sporda öğrencilerine rol model olabilmeli.”
 
Çoksesli ve özgürlükçü ortam, öğretmenlerin gelişimine de olumlu etki sağlıyor
 
Zirvede, “Alternatif Kariyer Yolları (Outliers)” paneli eğitim sektörü dışındaki kariyer yollarını seçmiş Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi mezunlarından Jülide Ateş, İnanç Ayar, Cenk Erdem, Haluk Polat ve Fatih Türkmenoğlu’nu 26 Mart’ta kampüste bir araya getirirken “Boğaziçili Öğretmen ve Psikolojik Danışman Olmak” başlıklı panel farklı eğitim kurumlarından Boğaziçili öğretmen ve psikolojik danışmanları buluşturdu.
 
Zirvenin ikinci gününde ise Prof.Dr. Zeynep Kızıltepe’nin moderatörlüğünü yaptığı “Boğaziçili Öğretmen ve Psikolojik Danışman Olmak” panelinde 2003 yılında ilköğretim matematik öğretmenliği programından mezun olan Koç Ortaokulu matematik öğretmeni ve bölüm başkanı Eda Aydemir, 2006 yılında ilköğretim matematik öğretmenliği programından mezun olan Hasan Ali Yücel Ortaokulu matematik öğretmeni Nezir Ayyıldız, 2005 yılı bilgisayar ve öğretim teknolojileri eğitimi bölümü mezunu Saint Joseph Vakfı Küçük Prens Okulları eğitim teknolojileri koordinatörü Neslihan Er Amuce, 2007 yılında İngilizce öğretmenliği programından mezun olan Robert Koleji İngilizce öğretmeni İrem Eren, 2004 yılında rehberlik ve psikolojik danışmanlık programından mezun olan Oğuzkaan Koleji okul psikolojik danışmanı ve psikolojik danışmanlık birimi başkanı Yalın Kaya, 2003 yılında fen bilgisi öğretmenliği programından mezun olan Darüşşafaka Ortaokulu fen bilgisi öğretmeni ve müdür yardımcısı Müge Tuvay ve 2006 yılında okul öncesi öğretmenliği programından mezun olan Özel Sezin Okulu okul öncesi öğretmeni Ebru Uğur konuşmacı olarak yer aldı ve dinleyicilerle deneyimlerini paylaştı.
 
Panelde Boğaziçi Üniversitesi’nin sağladığı çok sesli özgürlükçü ortamın öğretmenlerin gelişimine ve sınıflarında yaratacakları ortamlara yaptığı olumlu etkiye vurgu yapılırken, katılımcılar öğretmenlerin ve psikolojik danışmanların çok yönlü bireyler olarak gelişiminin Boğaziçi Üniversitesi’nin sunduğu zengin ders seçenekleriyle ve kulüp faaliyetlerine katılımla desteklenmesi gerektiğine dikkat çekti. Boğaziçi Üniversitesi’nde alınan eğitimin alan bilgisi ve donanım kazandırması kadar meslekte sürekli gelişimin gerçekleşmesini destekleyecek beceriler kazandırması yönü de öne çıkan başlıklar arasındaydı. Katılımcıların dinleyicilere verdikleri önemli mesajlardan biri de Boğaziçili öğretmen olmanın eğitim camiasında olumlu karşılandığı ancak bunun vereceği özgüvenin altının bilgi, çalışma ve donanım ile doldurulduğu takdirde başarı getirdiğiydi.
 
Katılımcılar Eğitim Fakültesi’nde okuyan öğretmen adaylarına iş başvuruları özgeçmiş hazırlama ve okulların öğretmen tercihleri konularında da bilgi vererek tavsiyelerde bulundu.
 
Eğitimde Akademik Kariyer ve Boğaziçi farkı
 
Zirvenin son panelinde ise Boğaziçi Üniversitesi’nden mezunu olmuş ve akademik kariyer yolunu seçmiş akademisyenler dinleyicilerle deneyimlerini paylaştı.  Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi’nde bir çok idari görevde bulunmuş Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü yapmış olan Prof. Dr. Ozana Ural ve Ortadoğu Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi eski dekanı Prof. Dr. Gölge Seferoğlu gibi deneyimli akademisyenlerin yanı sıra; akademik kariyerine yeni başlamış Bahçeşehir Üniversitesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Gürsu Aşık ve Boğaziçi Üniversitesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Mutlu Şen Akbulut ile  Boğaziçi Üniversitesi'nde çok yönlü katkıları ve idari görevleri ile öne çıkan akademisyenler Doç. Dr. Hande Sart ve Dr. Öğretim Üyesi Engin Ader’in konuşmacı olarak katıldıkları bu panelde akademisyenler hem kariyer yolculuklarında Boğaziçi deneyiminin onlara neler kattığına değinirken hem de akademisyenlik ile ilgili tavsiyelerde bulundular.
 
Değerli akademisyenlerin deneyimlerinde Boğaziçi’nin özgürlükçü, katılımcı, etik değerler ve liyakate önem veren ortamında yetişmenin önemi vurgulanırken azim ve sebat ile çok çalışmanın, güçlüklerle başa çıkma becerisinin önemine değinildi. Prof Dr. Ozana Ural eğitim aldığı ve çalıştığı farklı üniversite deneyimlerini keyifli anekdotlarla süsleyerek karşılaştırdığı konuşmasında nitelikli bilimsel araştırmaları Boğaziçi Üniversitesi’nin fark yaratan yönü olarak tanımladı. Bu bağlamda farklı üniversitelerdeki Boğaziçili akademisyenlerden topladığı verilerle bu toplantı için yapmış olduğu mini araştırmasından söz etti. Sonuçları farklı ortamlarda akademik çalışmalar yapmayı düşünen Eğitim Fakültesi öğrencilerine yararlı olacak tavsiyelerle zenginleştirerek mini bir dersle konuşmasını tamamladı.
 
25-26 Mart tarihlerinde gerçekleştirilen etkinliğin fotoğrafları için tıklayınız.